Çanakkale'de Direnen, Senin İrtica Dediğin İman Gücüydü
Baykal’ın çirkin benzetmesine sivil toplum kuruluşlarından sert tepki: Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı Çanakkale savunması benzetmesi yapan CHP lideri Baykal’a sivil toplum örgütlerinden sert cevap geldi.
Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü ve İslâm halifelerinin doksan dokuzuncusu Ulu Hakan II.Abdulhamid Han, 98. yıl önce 27 Nisan’da tahttan indirilmişti. Sultan Abdulhamid Han’ın indirilmesinde siyonist güçler başrol oynamıştı. İttihad-ı İslâm (İslâm Birliği) için çalışan ve hilafet makamını ustalıkla, dünya siyasetindeki dengeleri bozarak kullanan Ulu Hakan, siyonistlerin yüklü miktarda para önererek istediği Filistin’den tek karış toprak dahi vermemişti. Bu; kendisinin tahttan indirilmesi için en önemli gerekçelerden biri oldu. Dünyada iktidarı ele geçiren tek çete olan İttihat Terakki’nin” II. Abdülhamid’i tahttan indirmesinin üzerinden tam 98 yıl geçti. İttihat ve Terakki’nin 13 Nisan 1909’da (31 Mart Vakası) yönetimi ele geçirmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun fiilen bitişi de başlamıştı.. Devasa büyüklükte ve etki gücündeki Osmanlı Cihan Devleti; 1909’dan sonra 10 sene gibi bir zamanda, hiç olmaması gereken maceralara atılmış ve masonların güdümündeki İttihat Terakki çetesinin başındakilerin kişisel ihtiraslarının gölgesinde yıkılmıştır.
ABDÜLHAMİD VE YAHUDİLER
Ulu Hakan II. Abdülhamid Han; Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü ve İslam halifelerinin doksan dokuzuncusuydu. O, saltanatı döneminde ülkeyi, özellikle Anadolu’da sosyal, iktisadi ve eğitim öğretim kurumları açarak baştan başa imar etmiş ve millete özgüven kazandırmış dâhi bir sultandı. İttihad-ı İslam (İslam Birliği) için çokça çalışmış ve hilafet makamını ustalıkla, dünya siyasetindeki dengeleri teker teker bozarak kullanmıştı. Bütün bunları yaparken ülkesi ağır borç yükü altında olmasına rağmen Yahudilerin yüklü miktarda para önererek istediği Filistin’i vermedi. Bu; kendisinin tahttan indirilmesi için en önemli gerekçelerden biri oldu.
SİYONİSTLERİN TOPRAK SATIN ALMA İSTEĞİNE RED
29 Ağustos 1897 yılında İsviçre’nin Basel kentinde Theodor Herzl liderliğinde toplanan I. Siyonist Kongre’de hazırlanan programı hayata geçirmek için gereken altyapının oluşturulması için bir fon kuruldu. Bu fon, Filistin’den, yani Osmanlı’dan bir miktar toprak talep etmek içindi. Siyonistlerin II. Abdülhamid’e yaptıkları kendilerine göre son derece cazip teklifler reddedilince kararlarını verdiler: “Osmanlı yıkılmalı.”
Çünkü, Sultan II. Abdülhamid, bütün Osmanlı borçları karşılığında Filistin’de bir yer isteyen Yahudilere “Bu yerler bana ait değil milletime aittir. Bu yerlerin her karış toprağı için şehid verilmiştir. 93 Harbi’nde Ordu-yu Humayun’umun Filistin Alayı’nın askerleri, bir tanesi dönmemek üzere şehid olmuşlardır. Ben canlı vücud üzerinde paylaştırma yapamam. Filistin’e ancak cesetlerimiz üzerinden girilebilir. Böyle bir teklif yapan bir adam, bir adım daha atmasın ve memleketi terk etsin” cevabını vermişti.
Sultan II. Abdülhamid hatıratında Filistin’in önemiyle ilgili şu sözlere yer veriyordu: “Eğer Filistin’de Müslüman Arap unsurunun faikiyetini [üstünlüğünü] muhafaza etmesini istiyorsak, Yahudilerin yerleştirilmesi fikrinden vazgeçmeliyiz. Aksi takdirde yerleştirildikleri yerde çok kısa zamanda bütün kudreti elde edeceklerinden, dindaşlarımızın ölüm kararını imzalamış oluruz.”
Abdülhamid’in kararlı tutumuna karşın siyonist hareket, Osmanlı’yı yıkmak için yoğun bir faaliyet başlattı. Çünkü Herzl şöyle diyordu: “Siyonizmin amaçlarına ulaşabilmesi için Osmanlı’nın dağılmasını beklemeliyiz.” (The Complete Diaries Theodor Herzl, Theodor Herzl, cilt I, sf.374) Ama siyonistler bunu söylerken “beklemeyi akıllarından bile geçirmediler ve Osmanlı’nın altını oyma çabalarını artırdılar.” Dâhi Sultan Abdülhamid de, onların bu niyetini çok iyi biliyordu. Çünkü Theodor Herzl, Basel kongresinde kuracakları Yahudi Devleti’nin sınırlarını şöyle açıklamıştı: “Kuzey sınırlarımız Kapadokya’daki (Orta Anadolu) dağlara kadar dayanır. Güneyde de Süveyş Kanalı’na; sloganımız Davud ve Süleyman’ın Filistin’i olacaktır.” (The Complete Diaries of Theodor Herzl, Theodor Herzl, cilt 2, sf.711) Herzl, bütün dünya Yahudilerinin vereceği destekten emin olarak, kongrede şunları da söylemişti: “Basel’de ben Yahudi Devleti’ni kurdum. Eğer bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat beş sene içinde veya elli sene sonra herkes bunu böyle bilecektir.” (The Complete Diaries of Theodor Herzl, Theodor Herzl, cilt 2, sf.581) Herzl’in tespitleri tutmuştu, 1948’de İsrail devleti kurulmuştu.